Saturday 4 September 2010

Pascal Bonitzer--dublajlı, altyazısız


Aylar önce Pascal Bonitzer'in
Kör Alan ve Dekadrajlar kitabını okurken zihnimdeki okuma sesime yapışan aksak ritmden usanmış, kitabın içeriği iştahımı kabartmasına rağmen, okumayı bırakmıştım. Hep aklımın bir köşesinde beni dürten bu kitaba bir şans daha vermek istiyor, belki de ben yeterince özen gösteremedim, diye düşünüyordum ara sıra. Kitap üzerine fikrini sorduğum bir arkadaş dilinden o kadar zorlanmadığını söyleyince, yeniden Pascal'ın yazdıklarına dönmek istedim. Pascal'ın bir başka kitabını, Bakış ve Ses'i elime aldım geçenlerde. Biraz da, şu sıralar zevkle okumakta olduğum Mazi Kabrinin Hortlakları'nda sıkça geçen "ses" kavramı üzerine düşünmekte olduğumdan... 30. sayfadayım ve yine o his, o ses baki! Bu kitabı okumak, tıpkı dublajlı bir belgesel izlemeye benziyor! Yazarın ağzı başka türlü kıpırdıyor, derinden kısık bir ses geliyor ama sanki ağız hareketlerine ve kamera karşısında konuştuğu süreyle uyuşması için bozuk, özensiz, düzensiz, karman çorman, ağır aksak ritmdeki bir Türkçe dublaj tarafından bastırılıyor. Yine o his, yine o ses, zihnimdeki okuma sesimi, ritmimi ele geçiriyor ve sündürüyor. Cümlelerin anlamı değil, bu cümlede bir sorun var ama ne peşine düşerken yakalıyorum kendimi sürekli. Tıpkı belgesel izlerken olduğu gibi!...

Bununla birlikte, bazı yerlerde kimi eser adlarının direk Türkçesi yazılmış, orijinal adı bir parantez içinde veya dipnotta verilmemiş... Öte yandan, kimi eserlerin (örneğin yazarın gönderme yaptığı birkaç tez metninin) de sadece Fransızca adı yazıyor, yani Fransızca bilmeyen okur bu tezin veya eserin ne üzerine olduğunu anlamayacaktır.
Yine de, cümleler üzerinde kafa yorup, sakatlıklarından arındırınca erişilen anlam zihinsel hazlara dokunduğundan, kolay kolay vazgeçilemiyor Pascal'ın kitabından...